Ana içeriğe atla

Merhaba dostum

Sözlerin, yüreğimin en derin köşelerine dokundu.  Her harfinde, her kelimede, insanın iç dünyasının karmaşıklığını, dostlukların değerini ve hayatın zorluklarını hissettim.  Seninle bu duyguları paylaşmak, kelimelerle ifade etmek istedim. 

Varlığın ve Değerin

Senin varlığın, bu dünyada bir anlam ifade ediyor.  Duyguların, düşüncelerin, hislerin...  Hepsi senin varlığının birer yansıması.  Darlanman, üzülmen, sevinmen...  Bunlar senin insan olmanın, yaşamanın göstergesi.  Eğer sen olmasaydın, bu duyguların da bir anlamı olmazdı.  Sen varsın ki, hayatın tüm renklerini hissedebiliyoruz. 

Uçurumun Kenarından Gökyüzüne

Hayat bazen bizi uçurumun kenarına getirir.  Kendimizi çaresiz, yalnız ve umutsuz hissederiz.  Ama o uçurumun kenarından gökyüzüne baktığımızda, mavi bir çarşaf gibi serilmiş bir umut görürüz.  O umut, senin içindeki güçtür.  Senin varlığın, o gökyüzünü anlamlı kılar.  Sen olmasan, o gökyüzünün de bir anlamı olmazdı. 

İnsanlar ve Anlayış

İnsanlar bazen seni anlamayabilir.  Yüzüne bakarlar ama içini göremezler.  Varlığında seni görmezden gelirler, yokluğunda ise seni ararlar.  Ama sen, onların bakışlarına değil, kendi içindeki sese kulak ver.  Senin değerini en iyi sen bilirsin.  Kendine olan inancını kaybetme. 

Kırgınlıklar ve Umut

Hayatta kırgınlıklar yaşarız.  Dostlarımızdan, sevdiklerimizden, hatta kendimizden bile kırılırız.  Ama her kırgınlık, bir öğrenme sürecidir.  Her kırgınlık, bizi daha da güçlendirir.  Unutma, her karanlık gecenin ardından aydınlık bir sabah gelir.  Her kırgınlığın ardından, umut yeniden filizlenir. 

Hayat ve Mücadele

Hayat bir mücadeledir.  Her gün yeni bir sınav, yeni bir deneyim.  Ama sen, bu mücadelenin kahramanısın.  Yılma, pes etme.  Her düşüş, yeni bir kalkışın habercisidir.  Her zorluk, yeni bir başarının başlangıcıdır.  Senin içinde, bu mücadeleyi kazanacak güç var. 

Son Sözüm şudur dostum, 

Dostum, seninle bu duyguları paylaşmak benim için bir onur.  Senin varlığın, bu dünyada bir anlam ifade ediyor.  Senin duyguların, düşüncelerin, hislerin...  Hepsi senin insan olmanın, yaşamanın göstergesi.  Unutma, sen varsan, bu dünya daha güzel.  Senin varlığın, bu dünyayı daha anlamlı kılıyor. 

Her zaman yanında olduğumu bilmeni isterim.  Seninle bu duyguları paylaşmak, seninle bu yolda yürümek benim için bir mutluluk.  Unutma, seninle her zaman yan yanayız. 


Sevgi ve saygılarımla, 

Erol Kekeç/30.01.2025/Sancaktepe/İST

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zamana Karşı Yarış-Kaçınılmaz Tükeniş

Hayat, bir yürüme bandında koşmaya benzer. İlk başta her şey kolaydır, tempo rahattır, nefesiniz düzenlidir, yürüyüşünüz dengelidir. Ancak zaman ilerledikçe, bandın hızı artmaya başlar. Siz farkına bile varmadan, ayaklarınız temposunu kaybetmeye başlar. Önce hızlanmaya çalışırsınız, sonra yetişmeye, en sonunda ise sadece ayakta kalabilmek için çabalarsınız. İşte tam da burada hayatın gerçeği ile yüzleşirsiniz: Zaman hızlanırken siz yavaşlarsınız. Bu ters orantı, insanın doğumundan ölümüne kadar süren kaçınılmaz bir süreçtir. Gençken her şey sınırsız görünür. Zaman bol, fırsatlar sonsuzdur. Hayat sanki hep böyle sürecekmiş gibi gelir. Koşu bandına yeni çıkmış bir insan gibi, adımlarınız güçlüdür, dizleriniz sağlam, nefesiniz derindir. Ancak yıllar geçtikçe fark edilmeden bandın hızı artmaya başlar. Önce küçük değişiklikler olur: Günler daha hızlı geçmeye başlar, sabahlar akşamlara daha çabuk bağlanır, yıllar su gibi akıp gider. Sonra bir gün, durup geriye bakarsınız. Ne kadar yol kat et...

Hangi Okulu Bitirdiğinin Ne Önemi Var Ki?

  Toplum, bireyleri değerlendirmek için genellikle diploma ve akademik başarıları temel kriter olarak belirler. Bir insanın hangi okulu bitirdiği, ne kadar eğitim aldığı ve hangi akademik unvanlara sahip olduğu, ona biçilen sosyal statü için belirleyici unsurlar olarak kabul edilir. Ancak, insanlık tarihine ve yaşanan toplumsal olaylara baktığımızda, bu anlayışın gerçek anlamda bir insanın değerini yansıtmadığını görürüz. Eğitim ve Ahlaki Değerler Eğitim, bireye bilgi kazandırır ancak insanlığı, ahlaki değerleri ve vicdani sorumluluğu kazandırmaz. Bir insan Harvard, Oxford veya Boğaziçi gibi prestijli üniversitelerden mezun olabilir ama eğer insanlıktan, adaletten ve merhametten yoksunsa, bu eğitimin bir anlamı var mıdır? Tarih bize göstermiştir ki en üst düzey eğitimi almış, çok sayıda akademik dereceye sahip insanlar bile zalimliğe, adaletsizliğe ve ahlaki yozlaşmaya düşebilmektedir. Nazi Almanya'sında doktoraları olan bilim insanları, gaddar deneylere imza atmış; en iyi okullard...

İnsan Olabilmek ve İnsan Kalabilmek- En Zor Sınav

Hayatın acımasız gerçekleriyle yoğrulan bu dünyada, insan olabilmek ve insan kalabilmek, belki de en çetin sınavdır. Çoğu zaman iyilikle kötülüğün, doğrulukla yalanın birbirine karıştığı, erdemlerin zayıflık olarak görüldüğü bir düzende, vicdanı temiz tutarak yaşamak, suyun üzerinde yürümek kadar zor olabilir. Ama yine de bu zorluğu göze almak, insana gerçek değerini kazandıran, ruhunu yücelten ve onu sıradanlıktan çıkaran yegâne yoldur. Cömert Olursun, Aptal Sanırlar Cömertlik, insanın kalbindeki zenginliğin dışa vurumudur. Paylaşmak, başkalarının mutluluğunu kendi mutluluğunun önüne koymaktır. Ancak bu dünyada, cömert insanlar çoğu zaman aptal sanılır. Çünkü toplum, çoğunlukla hesaplılığı, bencilliği ve çıkarcılığı zekâ belirtisi olarak görür. Örneğin, mal varlığını hayır işlerine adayan bir zengin, çoğu kişinin gözünde "malını çarçur eden saf" olarak nitelendirilir. Cömertliğini kötüye kullananlar, onun merhametini zayıflık olarak algılar. Hz. Ali'nin dediği gibi: ...