Ailenin Temeline Kurulan Hukuki Tuzak Aile, bir toplumun temelidir. O temelin üzerine medeniyet kurulur, kültür inşa edilir, ahlak yayılır, nesil yeşerir. Ne var ki son yirmi yılda özellikle Batı menşeli ideolojik ve hukuki müdahalelerle bu temel delik deşik edilmiştir. Sözde “kadın hakları” adına çıkarılan yasalar, adaletin terazisini bozmuş, aileyi ayakta tutan dengeleri parçalamıştır. İstanbul Sözleşmesi ve onun zemin hazırladığı 6284 sayılı yasa gibi metinlerle, kadın korunurken erkek hedef alınmış, suçlu gösterilmiş ve ailenin en mahrem alanı devletin ceberut eliyle denetlenir hale getirilmiştir. Bugün geldiğimiz noktada bir kadın, yalnızca beyanıyla kocasını "tecavüzcü" ilan edebilir ve bu beyan –çoğu vakada– delil bile aranmadan bir erkeğin hayatını mahvetmeye yeterli olur. İşte hukukun siyasallaştığı, cinsiyet temelli bir ideolojiye dönüştüğü, modern faşizmin şekil değiştirmiş halidir bu. Evli bir kadının, karı-koca ilişkileri içindeki rıza dışı bir anı, bir tart...
Huzurlu yürek, mutlu aile; Sadakatli eş, güvenli nesil; Umutlu çocuk, sıcak iletişim diyorsanız,Hayata koşun!