İlkesiz yürünen her yol, karanlıkta kaybolur; Pusulası vicdan olan, fırtınada bile yol bulur... Huzur, gürültüde değil, iç sesin derinliğindedir; Direniş, bağırmakta değil, sükûnetle durabilmektedir. Herkesin sustuğu yerde konuşmak cesaret ister, Ama hakikati susarak yaşamak, bilgeliktir... Dik durmak, baş kaldırmak değil her zaman; Eğilmeden yürümek, en onurlu duruşudur insanın. Sabır, zamanla dost olanın silahıdır; Vaktinden önce açan çiçek, soğukla solup yıkılır. Suyun yolu sabırdır, taşları da sabırla deler; İnsan da sabırla arınır, nefsini sabırla yener. Rüzgâr ne kadar sert eserse essin, Kökü hakikatte olan ağaç asla devrilmez. Bir kalp ne kadar susarsa, O kadar derinden konuşur dünyaya. Gölgesini kaybeden, güneşe küser; Oysa bilmez ki, ışık olmadan gölge büyümez. Hakkı ayakta tutan, sözü değil özü seçer; Karanlıkta yürüyen, elindeki fenerle değil yüreğiyle geçer. İçindeki sükûneti kaybeden, dışındaki savaşı kazanamaz; Kalbinin denizini kirleten, hiçbir kıyıda huzur bulamaz. Affe...
Huzurlu yürek, mutlu aile; Sadakatli eş, güvenli nesil; Umutlu çocuk, sıcak iletişim diyorsanız,Hayata koşun!