Kendimle barışık olmakta güçlük çekiyorum. Sürekli olarak kendi hatalarımı düşünüyor ve kendimi eleştiriyorum. Kendimle ilgili olumsuz düşüncelerle boğuşmak beni yoruyor ve mutsuz ediyor.
Kendi iç dünyamızla uyum içinde yaşamak, bazen yaşamın en zorlu mücadelelerinden biri haline gelebilir. Özellikle hatalarımıza odaklandığımızda, eleştirilerin ağırlığı altında ezildiğimizde, bu yolculuk daha da karmaşık bir hal alır. Ancak, kendimizle barışmak mümkün ve gereklidir.
Kendinle barışmanın temelinde, hatalarını kabul etmek yatar. İnsan olmanın doğası gereği hatalar kaçınılmazdır. Ancak, bu hataları sürekli düşünmek ve kendini yargılamak yalnızca içsel huzurunu baltalar. Hatalarını birer öğretmen olarak görmek, onları bir yük yerine bir fırsat olarak değerlendirmek daha sağlıklı bir bakış açısı sunar.
Kendine şunu söylemeyi alışkanlık haline getir: “Hatalarım benim parçam, ama beni tanımlamıyorlar. Onlar sayesinde büyüyor ve öğreniyorum.”
Şefkat, yalnızca başkalarına değil, kendine de göstermen gereken bir erdemdir. Kendini acımasızca eleştirmek yerine, zor zamanlarında kendine bir arkadaş gibi yaklaşmayı dene. Bu, “kendini sevmek” kavramının ötesine geçer; burada mesele, hatalarını anlayışla karşılamak ve kendine iyileşme şansı vermektir.
Şefkatli olmak için:
- Kendine nazik bir dil kullan.
- Hatalarına karşı anlayışlı ol.
- Başarılarını ve güçlü yönlerini görmezden gelme.
Kendi eleştirilerinle boğuşurken, zihnindeki negatif sesler genellikle en güçlü düşmanın olur. Ancak bu sesleri tamamen susturmaya çalışmak yerine, onlarla sağlıklı bir ilişki kurmayı öğrenebilirsin. Düşüncelerini sorgula: “Bu gerçekten doğru mu? Yoksa sadece varsayımlardan mı ibaret?” Kendine alternatif, pozitif bir bakış açısı geliştirmek, zihinsel huzurun kapılarını aralayacaktır.
Kendini anlamak zaman alır. İçsel dünyanı keşfetmek ve yaralarını şifalandırmak bir gecede olacak bir şey değildir. Bu süreçte sabırlı olmalı ve kendine zaman tanımalısın. Hızlı bir şekilde sonuç beklemek yerine, bu yolculuğun bir parçası olduğunu kabul etmek önemlidir.
Bir defter tutarak düşüncelerini yazıya dökebilir, içsel dünyanı daha iyi anlamaya başlayabilirsin. Günlük tutmak, kendi duygularına ayna tutmanın en etkili yollarından biridir.
Kendine olan güven, yaşamın her alanında daha sağlam adımlar atmana olanak tanır. Güven, doğuştan gelen bir his değildir; zamanla inşa edilir. Bunu başarmak için küçük başarılarına odaklan ve kendine hatırlat: “Ben bunun üstesinden gelebilirim.”
Kendine saygı duymak, kendinle barışmanın en önemli unsurlarından biridir. Değerinin yalnızca yaptıklarınla değil, varlığınla ölçüldüğünü hatırla. Kimse mükemmel değildir, ancak herkes biriciktir. Kendi özelliklerini ve yeteneklerini keşfetmek için zaman ayır.
Bir egzersiz olarak, her gün kendinle ilgili beğendiğin üç şeyi yaz. Bu, kendine olan bakışını olumlu yönde şekillendirebilir.
Kendinle barışmanın özü, kendi içsel yolculuğunda kendine bir dost olmayı öğrenmektir. Zor anlarında kendine destek ver, cesaretlendir ve hatırlat: “Bu da geçecek.” Kendinle dost olmayı başardığında, dış dünyanın seni yıpratma gücü azalacaktır.
Unutma, kendinle barışmak bir hedef değil, bir yolculuktur. Bu süreçte bazen tökezleyebilir, bazen de ileri adımlar atabilirsin. Önemli olan, her zaman ilerlemeye devam etmektir. Kendini yargılamak yerine, her bir deneyimi bir öğrenme fırsatı olarak gör ve yolculuğun tadını çıkar.
Bahadır Hataylı/Kasım-2024/Sancaktepe/İST
Yorumlar
Yorum Gönder