Ana içeriğe atla

Tükenmişlik Sendromu Nedir? Belirtileri Nelerdir?

tükenmişlik sendromu resmi ile ilgili görsel sonucu"
Tükenmişlik Sendromu, Hayat dinamiklerinin anlamsızlaşması, başarısızlık hissi ve enerjideki düşüklük gibi problemler bu rahatsızlığın göstergeleri arasındadır. Küreselleşen dünyada insanlar genellikle fizyolojik sorunlar kadar psikolojik sorunlar da yaşamaya başlamıştır. Stresli hayatın getirmiş olduğu psikolojik sorunlar arasında önemli olarak görülmesi gerekense tükenmişlik sendromudur. Tedavi edilmesine genellikle gerek görülmemektedir ancak ileri boyuta geçmeden önce müdahale edilmesinde yarar vardır.
Bu sendromunu genellikle yoğun bir hayata sahip olan kişiler yaşamaktadır. Hastalığın artması halinde bu sorunlar konusundaki şikayetler de artmaya devam etmektedir. Tükenmişlik sendromu bir günde ortaya çıkmaz çünkü tipik bir psikolojik rahatsızlıktır. Yavaş bir süreç halinde ilerleyen rahatsızlık şiddetli hal almaya başladığında sorun olarak görülür. Sosyal çevre ile uyum sorunları veya iş kaybetme gibi durumlar baş gösterebilmektedir.
Bu sendromu ilk kez 1974 yılında Freudenberger tarafından ortaya atılmış olan bir tanımdır. Bu rahatsızlığın ölçülmesi ve tanımlanmasına yönelik birçok test ve tanı ölçütleri ortaya atılmıştır. Maslach Ölçeği ise tükenmişlik sendromunun teşhisinde en kapsamlı tanı ölçütü olarak kullanılmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Hastalık Sınıflandırması yaparken tükenmişlik sendromunu da dahil etmiştir. Uluslararası Hastalık Sınıflandırmasına göre tükenmişlik sendromu yoğun stres ve iş yükü altında çalışan kişilerde görülen bir rahatsızlık türü olarak vurgulanmaktadır. Bu rahatsızlık özellikle ün yapmış kişiler tarafından açıklandıktan sonra hastalığa bakış konusunda farkın dalık yaratmıştır.  Makalemizin geri kalanında sizlere tükenmişlik sendromunun belirtileri hakkında maddeler halinde bir liste sunmaktayız. Liste sendroma yakalanıp yakalanmadığını hakkında size ipucu verebilir. Daha sonrasında ise sendroma neden olan unsurlara değinilmektedir. Son olarak da hastalığın tedavi yöntemlerinden bahsedilen bir alt başlık bulunmaktadır. Sorularınızı yorum kısmına yazabilirsiniz.

Tükenmişlik Sendromunun Belirtileri Nelerdir?

Bu hastalığı/ sendromu birçok psikolojik sorun gibi üzerinde durulmadığı takdirde ağır sonuçları bulunan rahatsızlık türüdür. Zorlu yaşam ve iş koşulları altında hastalığı fark etmek oldukça güç olmaktadır bu yüzden çoğu kişi tedaviyi gerekli görmemektedir.  
  • Umutsuzluk,
  • Uykusuzluk veya aşırı uyuma isteği,
  • Karamsarlık,
  • Dikkatte dağınıklık,
  • Unutkanlık ve dalgınlık halleri,
  • Fizyolojik yorgunluğun sürekli hale gelmesi,
  • Duygusal olarak tükenmişlik hissetme,
  • Tekrar eden olumsuz düşünceler,
  • Basit işleri yapmakta zorluk çekme,
  • Kalp çarpıntıları ve solunumda zorluk yaşama,
  • Öz saygınlıkta eksiklikler,
  • Mesleki özgüvende azalma,
  • Baş, sırt ve bacaklarda ağrı,
  • Sindirim sistemini sıkıntıya sokan ishal ve kabızlık gibi rahatsızlıklar.

Nedenleri

Bu hastalığın birçok nedeni olabilmektedir. Genellikle iş hayatı ve stres dolu çalışma koşulları tükenmişlik sendromunun ana faktörleri arasında bilinmektedir. Fakat rahatsızlığa yakalanmış olan kişinin aile öyküsünden, çevresindeki hızlı yaşamdan, yetişmesi gereken acil işlerden ötürü kızan patrondan, pozisyonunda gözü olan mesai arkadaşından veya stresli hayatından kaynaklı tükenmişlik sendromu oluşabilmektedir.
Kimi zaman rahatsızlık yaşayan kişi çevresel ve genetik faktörler haricindeki sebeplerden dolayı da tükenmişlik sendromunu yaşayabilmektedir. Kişi “hayır” deme ve öz savunma becerileri konusunda eksiklik yaşıyorsa iş hayatında çok fazla iş yükü ile uğraşmak zorunda kalabilir. Mükemmellik konusunda takıntılı olan bireyler de aynı sorunları yaşayabilmektedir. Bir işin en iyi olması için fazladan efor harcamak tükenmeye ve bazen uzun bazen kısa dönem rahatsızlık yaşamaya sebep olabilir. Aşırı seviyede özgecil davranışlar sergileyenler de tükenmişlik sendromuna yakalanma riskine sahip kişiler arasında görebilir. Mesai arkadaşları veya patronun iş yükünü üstlenen kişiler belli bir süre sonra yoğun ve ağır çalışma koşulları altında Bu bitiklik sendromuna yakalanma olasılığına sahiptirler.

Tükenmişlik Tedavi Yöntemi Nedir?

Bu psikolojik sendrom, kişinin psikolojik yaşamını etkilediğinden dolaylı olarak sosyal hayatı da olumsuz etki görmektedir. Sendromun ilerleme düzeyi ve bireyin tutumuna göre tedavi süreci oluşturulmaktadır. Ruh sağlığı konusunda muayene yapıldığı takdirde tedavi başarılı süreç izleyecektir.
Psikolojik tedavi sırasında hastalığa yol açan etkenler belirlenerek ona göre tedavi biçimi şekillendirilir. Bireylerin yoğun ve stresli iş yaşamından çıkıp kendilerine vakit ayırmaları, hobiler edinip hayatını daha aktif hale getirmeleri anlatılır. İş hayatında kişinin kafasında kurmuş olduğu sorunların kafasından uzaklaşmasına yardımcı olacak uğraşlar edinmeye yönlendirilir. Ayrıca uyku problemi yaşayanların bu soruna yönelik çözülemez durumları bulunduğu takdirde dengeli beslenme ve spor yapma konusunda yönlendirmeler sağlanır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zamana Karşı Yarış-Kaçınılmaz Tükeniş

Hayat, bir yürüme bandında koşmaya benzer. İlk başta her şey kolaydır, tempo rahattır, nefesiniz düzenlidir, yürüyüşünüz dengelidir. Ancak zaman ilerledikçe, bandın hızı artmaya başlar. Siz farkına bile varmadan, ayaklarınız temposunu kaybetmeye başlar. Önce hızlanmaya çalışırsınız, sonra yetişmeye, en sonunda ise sadece ayakta kalabilmek için çabalarsınız. İşte tam da burada hayatın gerçeği ile yüzleşirsiniz: Zaman hızlanırken siz yavaşlarsınız. Bu ters orantı, insanın doğumundan ölümüne kadar süren kaçınılmaz bir süreçtir. Gençken her şey sınırsız görünür. Zaman bol, fırsatlar sonsuzdur. Hayat sanki hep böyle sürecekmiş gibi gelir. Koşu bandına yeni çıkmış bir insan gibi, adımlarınız güçlüdür, dizleriniz sağlam, nefesiniz derindir. Ancak yıllar geçtikçe fark edilmeden bandın hızı artmaya başlar. Önce küçük değişiklikler olur: Günler daha hızlı geçmeye başlar, sabahlar akşamlara daha çabuk bağlanır, yıllar su gibi akıp gider. Sonra bir gün, durup geriye bakarsınız. Ne kadar yol kat et...

Hangi Okulu Bitirdiğinin Ne Önemi Var Ki?

  Toplum, bireyleri değerlendirmek için genellikle diploma ve akademik başarıları temel kriter olarak belirler. Bir insanın hangi okulu bitirdiği, ne kadar eğitim aldığı ve hangi akademik unvanlara sahip olduğu, ona biçilen sosyal statü için belirleyici unsurlar olarak kabul edilir. Ancak, insanlık tarihine ve yaşanan toplumsal olaylara baktığımızda, bu anlayışın gerçek anlamda bir insanın değerini yansıtmadığını görürüz. Eğitim ve Ahlaki Değerler Eğitim, bireye bilgi kazandırır ancak insanlığı, ahlaki değerleri ve vicdani sorumluluğu kazandırmaz. Bir insan Harvard, Oxford veya Boğaziçi gibi prestijli üniversitelerden mezun olabilir ama eğer insanlıktan, adaletten ve merhametten yoksunsa, bu eğitimin bir anlamı var mıdır? Tarih bize göstermiştir ki en üst düzey eğitimi almış, çok sayıda akademik dereceye sahip insanlar bile zalimliğe, adaletsizliğe ve ahlaki yozlaşmaya düşebilmektedir. Nazi Almanya'sında doktoraları olan bilim insanları, gaddar deneylere imza atmış; en iyi okullard...

İnsan Olabilmek ve İnsan Kalabilmek- En Zor Sınav

Hayatın acımasız gerçekleriyle yoğrulan bu dünyada, insan olabilmek ve insan kalabilmek, belki de en çetin sınavdır. Çoğu zaman iyilikle kötülüğün, doğrulukla yalanın birbirine karıştığı, erdemlerin zayıflık olarak görüldüğü bir düzende, vicdanı temiz tutarak yaşamak, suyun üzerinde yürümek kadar zor olabilir. Ama yine de bu zorluğu göze almak, insana gerçek değerini kazandıran, ruhunu yücelten ve onu sıradanlıktan çıkaran yegâne yoldur. Cömert Olursun, Aptal Sanırlar Cömertlik, insanın kalbindeki zenginliğin dışa vurumudur. Paylaşmak, başkalarının mutluluğunu kendi mutluluğunun önüne koymaktır. Ancak bu dünyada, cömert insanlar çoğu zaman aptal sanılır. Çünkü toplum, çoğunlukla hesaplılığı, bencilliği ve çıkarcılığı zekâ belirtisi olarak görür. Örneğin, mal varlığını hayır işlerine adayan bir zengin, çoğu kişinin gözünde "malını çarçur eden saf" olarak nitelendirilir. Cömertliğini kötüye kullananlar, onun merhametini zayıflık olarak algılar. Hz. Ali'nin dediği gibi: ...