Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Allah’ın Hükmü ile Hayatın Hükümleri Arasında Sıkışan İnsan

  1.  Anne Baba, Hayat ve İman Çatışması İnsan, varoluş itibariyle bağlı bir varlıktır. Doğar, büyür, öğrenir ve yaşar. Herkesin üzerinde en fazla hakkı olan kişiler anne ve babasıdır. Onların sevgisiyle büyür, onların yönlendirmesiyle şekillenir. Fakat hayatın bir noktasında, insanın karşısına daha büyük bir bağlılık çıkar: Allah’a kulluk. Lokman Suresi 14-15. ayetlerde Rabbimiz, insana anne ve babaya iyilik etmeyi emrederken; bu bağlılığın bir sınırı olduğunu da belirtmiştir. Eğer anne ve baba, insanı Allah’a şirk koşmaya, Allah’tan başka bir güce boyun eğmeye çağırırlarsa, o zaman itaat hakkı ortadan kalkar. Çünkü orada artık iman ile bağ kopar, kulluk sınırı çizilir. “Biz insana, anne ve babasına iyi davranmasını emrettik... Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme...” (Lokman/14-15) Bu ayet, hem iman ehline bir sınır çizer hem de insan ilişkilerinde Allah’ı merkeze almanın gereğini bildirir. 2. Günümüz Dü...

Yıkıma Aile Yılı derseniz......

Aile dediler, ekran rezil rüsva dolu, Sadakat çöktü, iffet yandı, yol bulan yok oldu. Nikâhı unuttular, reytinge açtılar zemin, "Kim kiminle kaçtı?" oldu meşruiyetin yeni temini... Ana-baba örnekti bir zamanlar evlada, Şimdi evlat utanır aynı koltukta oturmaya... Zinayı anlatan sahneye "toplumsal gerçeklik" diyen, Yarın çocuğun ahlakını ararken şaşırmasın neden... Kutsal ocağı aileydi, bu milletin kökü, Şimdi o ocakta sönüyor hayânın közü... Her gün ekranlarda iffetsizlik sergilenir, Aile yılı dediler, yıkım yılına denk gelir... Bir milletin çöküşü, dizilerle başlar, Ahlakı sarsılan toplum, zillete koşar... Sadakat pazarda, namus etikette, İlişkiler indirimde, haysiyet çöp sepetinde. Kadın metadır, erkek figüran, Aile komedidir, sadakat ise yalan. Evlenmek sabırdı, şimdi show'a başlık, Evlilik yemin değil, iki sezonluk anlaşma artık... Edep kalmayınca ekranda, saygı da silinir, Büyüğün sözü küçülür, küçüğün kalbi kirlenir. Aile çökerse millet dağılır, Devlet aya...

Gölgesini Kaybeden Ağaç

“Evvel zaman halkı azla kanaat ederdi, huzuru çoktu; Bugün gönüller tok olsa da, göz doymuyor, ruh yorgunluktan koktu.”* “Eskiler az konuşur, çok yaşardı; sözlerinin gölgesi serin olurdu, Şimdi her söz bir çığlık, her çığlık bir yalnızlık doğurur oldu.”* “Bir lokma, bir hırka dert değilken, dua idi en büyük zenginlik, Şimdi servet bile yetersiz; huzur yok, çünkü kalmadı içtenlik.”* “Komşunun dertleriyle dertlenirdi insanlar, bir tas çorba yeterdi, Şimdi duvarlar yüksek, gönüller soğuk; bir selam bile esirgenir oldu.”* “Bir çift ayakkabıyla yıllar yürünürdü; minnettardı ayaklar toprağa, Şimdi dolaplar dolu ama yollarda yönsüzüz; kaybettik sadeliği hayatta.”* “Evvelden bayram sevinçti, şimdi vitrin; hediye değil, yüz görmek bayramdı, Bugün çocuğun sevinci etikete bağlı, büyüklerin kalbi de yorgun kaldı.”* “Bir dua öğüt olurdu eskiden, bir yaşlının sözü kandil gibi yanardı, Şimdi öğüt hor görülür, genç kulak duysa da kalp anlamaz, zihin kaydı.”* “Kalbin kıblesi belliydi, yön pusulası sabi...

Hikmetin Beş Kapısı

Anlat ki suskunluk fesat doğurmasın, Anla ki gönülde kırıklar çoğalmasın. Anlaş ki kılıçlar çekilmesin, Sözle çöz ki yürekler delinmesin. Aldatma ki güven yıkılmaz kale olsun, Aldanma ki aklın kuyusu dolsun. Sözünü sakınma, haklıysan anlat, Sükût bazen en büyük tuzaktır. Karşındakini anlamadan hüküm verme, Çünkü hakikat tek cepheden görünmez. Dilin çözülmedikçe kalbin çözülmez, Anlatmadan içindeki karanlık dağılmaz. Anlayanla bir kelime yeterli olur, Anlamayana cilt cilt kitap boşa okunur. Sözle barışan, kavgayla yıkılmaz, Anlaş ki savaş, içte başlamasın Aldatmak akıl değil, ahlak düşüklüğüdür, Aldanan da sorgulamazsa suçu bölüşür. Her çözüm bir anlaşmadan doğar, Yıkım, suskunlukla çoğalır. Anlatmazsan dert büyür, Anlamazsan hak küçülür. Aldanmak saflık değilse gaflettir, Aldatmak ise ihanetten ibarettir. Anlaşmak adalete köprüdür, Kırmadan dökmeden ilerlemek hünerdir. Sözünü bilenin derdi azalır, Sözsüz kalanların kalbi kararır. Anlat ki yargılamasınlar suskunluğunu, Anla ki öğrenesin...

İlke huzur ve Direniş Yolun hakkı

İlkesiz yürünen her yol, karanlıkta kaybolur; Pusulası vicdan olan, fırtınada bile yol bulur... Huzur, gürültüde değil, iç sesin derinliğindedir; Direniş, bağırmakta değil, sükûnetle durabilmektedir. Herkesin sustuğu yerde konuşmak cesaret ister, Ama hakikati susarak yaşamak, bilgeliktir... Dik durmak, baş kaldırmak değil her zaman; Eğilmeden yürümek, en onurlu duruşudur insanın. Sabır, zamanla dost olanın silahıdır; Vaktinden önce açan çiçek, soğukla solup yıkılır. Suyun yolu sabırdır, taşları da sabırla deler; İnsan da sabırla arınır, nefsini sabırla yener. Rüzgâr ne kadar sert eserse essin, Kökü hakikatte olan ağaç asla devrilmez. Bir kalp ne kadar susarsa, O kadar derinden konuşur dünyaya. Gölgesini kaybeden, güneşe küser; Oysa bilmez ki, ışık olmadan gölge büyümez. Hakkı ayakta tutan, sözü değil özü seçer; Karanlıkta yürüyen, elindeki fenerle değil yüreğiyle geçer. İçindeki sükûneti kaybeden, dışındaki savaşı kazanamaz; Kalbinin denizini kirleten, hiçbir kıyıda huzur bulamaz. Affe...

Bağımsız bir zihin Hür bir ruh Ahmaklığa karşı içsel Bilinç

"Kendi zihniyle yürümeyenler, başkalarının ayak seslerine göre adım atar." İnsan nedir? İnsanı hayvandan ayıran temel fark nedir? Bu sorulara yüzeyden bakanlar için cevap basittir: akıl derler, konuşma derler. Oysa bunlar sadece kabuktur. Gerçek fark, içsel biliş tir. Kendi kendini sorgulama, dış dünyadan gelen her etkiyi süzgeçten geçirme, anlama, yorumlama, doğruyu seçme yetisidir insanı insan yapan. Bugün sokaklarda sürüler dolaşıyor. Elinde telefonu, zihni başkasının cebinde, kalbi ise ekranlara rehin düşmüş. İnsanlar artık duymuyor, görmüyor, düşünmüyor. Sadece tepki veriyorlar . Dışsal bir uyarıcı olmadan harekete geçemeyen, haz uyaranı olmadan düşünen beyinlerini devre dışı bırakan bu kitleler aslında hayvanî bir yaşamın içinde debeleniyor. Oysa insan, içsel bir kavrayışa sahip olduğunda insandır. Dış Uyaranlara Göre Yaşamak-Çağın En Büyük Hastalığı Dış uyaranlar... Ne giyileceğini ekran söyler, ne hissedileceğini haber sunucusu. Hangi filme ağlayacağımızı dizi karak...